13 Temmuz 2008 Pazar

Doruk Kamboc yada Ful yada Cengiz

Eveeeeet gezimizin sonuna gelmis bulunmaktayız. 30 yıldır bişey yazmadığım için bunları kimsenin okumayacağının farkındayım ama olsun yinede şansımı denemek istiyorum.
Okuyanlar el kaldırsın lütfen.

Bildiğiniz üzere sevgili Tayland'dan ayrılıp Kamboçya'ya gelmiş bulunmaktayız. Maceralar burada da peşimizi bırakmıyor. O tapınak senin bu tapınak benim dolaşırken gizli geçitler buluyor, ormanda maymun çetelerinin saldırısına uğruyor, Kamboçya'nin gizemli gece hayatına akıyoruz. Anlayacağınız habire eğleniyoruz. Maceraların yarattığı hafif bir yorgunluk dışında herşey yolunda.

Kamboçya şimdiye kadar gördüğüm en guzel yerlerden biri. Pakistan ve Nepal'in ardindan direk listeye alıyorum. Israrcı insanlar burda da var ama bi şekilde rahatsiz olmadim. Çok güzel ve sevimli olmalarıyla alakalıdır belki. Turistik olmamasi, müthiş doğası ve ilkelliği Kamboçya'nın diğer güzel taraflari. Açıkça söylemek gerekirse Tayland yerine Kamboçya'ya daha çok vakit ayırmak isterdim.

Kambocya sınırında Paul ve Miriam isimli iki Ispanyol'la tanıştık ve yol boyunca hiç ayrılmadık. Hatta Miriam olanıyla ayrıca hoş vakitler geçirdigimizi de eklemek isterim. Detayları dönüşte anlatacağım (burası öyle bi blog değil, lütfen).

Blog'un hakkini veremedigimin farkindayim. Çünkü internet kafeler çok fazla vaktimi alıyordu ve yaşadıklarımı yazmaktansa, daha çok yaşamaya karar verdim. Bugün de çok fazla anlatasım yok. Lafı çok uzatmadan sizi fotoğraflarla başbaşa bırakıyorum. Herhangi bir son sözum yok tabiki. Dur bakiyim, haaa yolculuğun teknik detaylarından bahsedebilirim aslında: Harcamalarıma hiç dikkat etmediğim halde 1 ayda 1600 dolar harcadim(uçak gidiş-dönüş bileti içinde). Bol bol yedim içtim, hediyeler aldım, uçaklara bindim, tiskolara gittim, fena olmayan yerlerde kaldım. Yani benim gibi hovardalık etmezseniz çok daha az harcayabilirsiniz demek istiyorum. Ve bu yolculuktan yeni bir ders çıkardım, böyle bir yolculuk icin bir ay gerçekten az. Tayland, Laos, Kambocya, Vietnam icin en az iki ay ayırmak gerekir diye düşünüyorum. Buralar gerçekten çok güzel, yapacak daha iyi bir şeyiniz yoksa hayatınızın iki ayını gönül rahatlığıyla verebilirsiniz.

Kambocya sınırı. Cencoz burda bana çok pis bi şaka yaptı. Gelince anlatırım.



Angkor wat tapınağının çalışanları. Uyandıktan sonra; çok sıkıcı bir iş olduğu için uyuduklarını söylediler. "Size ilginç geliyo da biz buralı olduğumuz hiç ilginç gelmiyo" dediler :)

Fulya ve Miriam.


Burası neresiydi ya! Tam hatırlamıyorum. Siem Reap galiba.

Siem Reap / Angkor Wat Tapınağı.





Siem Reap/Angkor Wat


Siem Reap'in arsız maymunları.



Thap Rom (yanlış yazmış olabilirim). Tomb Raider burada çekildiği için Tomb raider tapınağı diyenler de var.


Phnom Penn/Mekong Island









Teşekkür etmek istediğim birkaç insan var:

Bu geziyi yapmamı sağlayan cömert ve yakışıklı kardeşim Doğa'ya...
Bizi bu güzel dünyaya getiren Selma ve Özgün'e...
Yoldaşlarim Cengiz, Fulya ve Özgün'e (bu yolculuğu iyiki onlarla yapmışım)....
Kendimi bok gibi hissettiğim zamanlarda beni taa oralardan eyleyen Okan ve Evren'e...
Ay podunu benim gibi unutkan birine vererek yol boyunca güzel müzikler dinlememi sağlayan müzik sponsorum Ahmet'e...
Bana vitaminler ve ishal ilaçları alan sağlık sponsorum Koçak'a (bir öncekinde diyememiştim)...
Yolculuk öncesi danışmanlarım, cesaretlendirici arkadaşlarım, lonely planet sağlayıcım Ekin ve Yasemin'e...
Kamboçya ve Tayland'ın güzel insanlarına...

Çok tesekkur ederim, hepinizi çok seviyorum, iyiki varsiniz.
(Özlediğimden abartıyorum)



Yolculuğun en güzel fotoğrafıyla veda ediyorum (cengiz abim çekti).
Yakında görüşürüz.




3 yorum:

evren dedi ki...

Sevgili Doruling! hani olur ya bazen kelimeler kiyafetsiz kalır,bir kuş kadar hafif hissedersin kendinide şu kafanın içindeki 1000 tonluk düşünceler zinciri bağlar seni bileğinden yere, uçamazsın anasını satıym. demi bırader haksızmıyım( Burdan İclal AYDIN'a saygılar sunuyorum. huzur içinde yatsın. yaw koca filozof öldü gitti adaletsiz dünya napcan işte. haaa senin haberin yok dimi lan orda duyulmamıştır. ben bile üzüldüm valla. Allah rahmet eylesin.)

-Şaka Şaka ölmedi...Hala her sabah güne güler bi yüzle selam vermenin sağladığı huzurunu yaşıyomuştur.
Neyse ..... İclali sana bişey olmasın..

Garip bi şekilde duygulandım lan gıdık senin adına ve şu an ben okudum bennnnn deyip el kaldırıyorum..

Ah doro doro ahhh hiç gelme dicemde özlerim lan bebe...Hadi gel artık, hatta okanımsı bi tavırla,,

-Doruuuk Abi aktarmalı olarak Angaraya gelsene sonra beraber İstanbula gideriz demek istiyorum.. okanıda öpüyorum sevgilisi olmuş biliomuydun?..

Hatta MERYEM de gelsin bi görek. Olmamı hı?Fulyayı da bırakıp gelmeyin orda kopar valla kızıl kımer olup adamları komünizmden uzaklaştırıp budaya mudaya taptırtmaya adar ömrünü aman diyim..

Be dorukcum velhasıl kelam( aslında kelama gelecek hasıl bişey yok amma şu satırlarda..)valla izafiyet teorisini bi kez daha kanıtlamış olduk sayende yuh ya sen gideli bi ay olmuş olum.Bi ay nedir? maaş alıp 10. gün paranın bitmesi sonucunda rezaleettt diye uyanmaktır can sıkılmasıdır kocaman bi zamandır geçmek bilmeyendir falandır filandır köpeoğlusu.Ama senin bu bi ay ninja adımlarıyla uçuverdi gitti lan hatta inanmıcan benimkide( onore ettim seni çaktırma)..Görüyonmu aynştayndaki farkındalık ölçütünü( dimi ya deli volgan abim)
Şimdi burdan senin blokun sayesinde sana,fulyaya,cencöze,zuzuya,meryeme,vudiye hatta neydi lan şu ingiliz skotmu ne? ona bile selamlar sunuyorum, öpüyorum duşa giriyorum,bi bira pıstlatıyorum müziğimi açıyorum.. bakışları ufka dikmemle mütevellit hey hey heyyyy diye bi şarkı tutturup nefes almaya devam ediyorum.Bay bay lan...

okan dedi ki...

sıçıyım yaa....
asker dönüşü ya izlanda ya kamboçya...

Adsız dedi ki...

izlanda